
Bu hafta sonu benim için önemli "ilk"ler gerçekleşti. Hepsi güzel şeyler değil tabi, sorunsal anlamda yaşadığım ilkler de oldu. İlk aşuremi, ilk en güzel kabaran kekimi, ve ilk en güzel şeker hamurunu hazırladım. Sorunsalları anlatmıyorum. Canınızı sıkmak istemem ;)
Cumartesi eve gidergitmez ilk işim dövme(aşurelik buğdayı) pişirmek ve ardından Nur ablayı çağırarak(Utkuma bakmaya bıraktığım komşum) beraber aşure yapmaya koyulmakdı. Nur ablam da çok maheretli biri bu arada. Aşureyi yapmak zor değilmiş de komşulara dağıtma faslı yine çocukluğumdaki gibi bana kaldı. Annecim bana "aşureyi dağıtanın altından ayakbıların olacak cennette" derdi. Ben de aldığım bu gazla tüm komşuları gezer, dağıtırdım.
Kendi aşuremi dağıtırken ilk defa gördüğüm komşularım dahi oldu. Bu vesile ile tanışmış oldum. Yan binaya dahi verdim. Ama dağıtıp geldikten sonra tencereye baktığımda çok ama çok üzüldüm. Çünkü sadece iki kaselik kalmıştı. Oysa ben doya doya yiyecektim. Kalan malzemelerle tekrar yaparsın diye kendimi teselli ettim. Çok lezzetliydi ama.
Biz aşureye pekmez koyarız. Yarım su bardağı kadar koydum. Pekmez tadından pek hoşlanmam ama sırf komşulara tuhaf gelmesin diye ilave ettim. Ama az koyduğumdan çok yakışmıştı. Sizlere de tavsiye ederim bu şekilde. Aşure tarifi vermeye gerek yok bence. Göz kararı ölçü ile yaptık herşeyi.

Bu arada ben bir de kıtır poğoça hazırladım Nur abla ile çayın yanında yeriz diye. Tarifini bir ara veririm. Gerçi çok bilinir ama bilmeyenler olabilir.
Aynı akşam da Erenciğimin 7.yaş günü için yapacağım Sünger Bob pastasının kekini hazırlamam gerekiyordu. Yine Şato pastadaki gibi
Pastacı Burcu hanımın kek tarifini kullandım. Vee o kadar güzel kabardı kekim kendimle iftihar ettim. Tabi Burcu Hanım ve bir çok blogcu arkadaşlarımdan öğrendiklerim sayesinde. Sadece yumurta beyazları ayırıp o şekilde çırptım ve diğer malzemelerle karıştırdım. Bir daha çok bulaşık çıkma pahasına da olsa bu şekilde yapacağım. Kekimi streçleyip kaldırdım.
Hemen ardından şeker hamurunu hazırladım. Meğer ne kadar kolaymış hamur yoğurmak. Ben daha öncekini hiç yapamamışım. Glikozu ve diğer malzemeleri iyice erittim, hatta kaynama noktasına geldi, pudra şekerinin üzerine döktüm ve soğumasına izin vermeden hızlı hızlı tahta kaşıkla karıştırdım. Sonra ihtiyaç duydukça şeker ilavesi yaparak yoğurdum. 15 dakikamı almadı. İşin püfü buymuş meğer. Sonra onu da iyice sardım sarmaladım kaldırdım.
Süheylacığım seni andım yaparken. Ne çok sevinmiştin bu tarifi gördüğünde.

Benim küçük mutfağım bu kadar tempoya alışık değil. Ertesi gün gelecek ablamlar için hazırlayacağım pizzayı sabaha bırakarak uyudum.

Uyandığımda ilk işim pizzayı hazırlamak oldu. Resmini çekmeyi unutmuşum. Sonra da akşam için hazırlayacağım dolmamın içini hazırladım. Ben etli dolmayı bol sebzeli yaparım. Domatesi maydanoz, kuru soğan, sarımsak, yeşilbiber vs. Maraşlılar dolmayı böyle yapar. Antep dolmasında genelde soğan ve sarımsak olur. Ah Hilalim ne çok sever dolmalarımı.

Dikdörtgen borcamda pişirdiğim kekimi ortadan ikiye bölerek iki kek elde etmiş oldum. Sonra da Cream Ole ve şanti sürmek için misina ile ikiye böldüm. Üç kat yetti. 4. katı da koysaydım Dev Bob olacaktı. Ben de kalanın kendime mini kek yaptım.

Atladıklarım var mı hatırlamıyorum ama dün gece en son olarak Sünger Bobu oluşturmak kalmıştı. Aslında o kadar güzel bir şeker hamurum vardı ki ama ben yine becerip de güzelce kaplayamadım. Bundan sonra şeker hamuruna kitreyi de ekleyeceğim. Nedense robotta çekmeye üşeniyorum. Bu şekilde hamur çok yumuşak oluyor ve akıyor.
Sarı hamuru açarken çok inceltmişim ve tam üzerine taşırken canımı sıkan bir şeyler oldu o sırada. Hamurunu koyuvermiştim ve artık almam da mümkün olmadığından mecburen kaldı. Çok inceltmişim. Zamanla erimeye başladı. Hem ince olmasından hem de dışına kremayı fazla koyduğumdan sanırım. Sonra ben de sağdan, soldan yama yaptım. Yamalı Bob oldu. Bir ara photoshop da düzeltsem mi dedim ama sonra kimden saklıyorsun dedim kendi kendime. Hataları göstermek de bir bakıma öğretidir.
Sonra ben Bobumu kapladıktan sonra ayrıntılara geçecektim ki, elektirikler kesildi. jeneratörün devreye girmesini bekledim baktım ondan da ses yok. Hazır belim de ağrımaya başladı, hamurlarımın üzerini örterek uyumaya gittim. Erkenden kalkıp geri kalanını tamamladım.
Bir taraftan da Utkuya çorba hazırladım kahvaltısını yaptırdım, ortalık toparladım, makinedeki çamaşırları serdim ve işime yetiştim. Ben bu kadar tempoya alışık değilim arkadaşlar.
Biraz dinleneyim.
Ayrıntılı Bob resimlerini akşamleyin Eren'in doğum günü kutlamasında çekerim.
Münevver ablacığım içinin resmini de eklerim yarın bir aksilik olmazsa. Hani benim sol taraftaki tanitim yazımda diyorum ya "...o alt çekmeceleri karıştırırken ben..." Utku çekmece karıştırma işini iyice ilerletti bu arada. Bir ara dev gibi arabasını çekmeceye sokmaya çalışırken görmüştüm . Yakında kendini de sokmaya çalışır bu fındık. Zaten dolabın içinden çıkmıyor. Çekmeceye biraz zorlanacak gibi. Bakalım...
Şimdilik iyi haftalar diliyorum hepinize.
Sevgilerimle...