Pazartesi, Ocak 28, 2008

Katmer

Güzel arkadaşım Saliha'nın ev sahipliği yaptığı "Geleneksel Tatlılar" etkinliğine Antep'de sabah kahvaltılarının vazgeçilmez tatlısı Katmer ile katılmak istedim. Niyetim çok daha farklı bir tatlı yapmaktı ama başka bir zamana ertelemek zorunda kaldım.
Yufkanın çok daha ince açılması gerekirdi . Ben hamur açma konusunda maharetli olmadığımdan pek ince açamadım. Bu hali ile de güzeldi. Antep fıstığının içinde olduğu her şey güzeldir zaten.

Nasıl yapıldığına gelince;
  • Un, tuz, su ile yumuşak bir hamur hazırlanıp, cevizdeb çok az büyük bezeler yapılarak dinlenmeye bırakın.
  • Bezeler unlu zeminde incecik açın. Bizim katmer ustalarımız büyük bir maharetle ellerinde çevirerek açar kağıt gibi yufkaları.
  • Yufkanın içerisine şeker, fıstık içi, *kaymak ve minik küpler halinde tereyağ koyup zarf gibi kapatın.
  • Yağlanmış teflon tavada arkalı önlü pişirilir ve fıstık ile servis edilir.

*Kaymak; Nailenin sayfasından öğrendiğim gibi yaptım. 1 bardak süt ile 1 yemek kaşığı dolsu irmik karıştırılarak pişirilir. Kilisliler ise gerçek süt kaymağı kullanıyorlarmış. Biraz ağır oluyormuş yalnız.

Salihacığıma kolaylıklar diliyorum şimdiden. Güzel bir hafta geçirmeniz dileği ile. Sevgiler.

Çarşamba, Ocak 23, 2008

Bol Bol Havuç

Maraşlıların "Acem Pilavı" dediği bu pilavı ilk defa yaptım. Çocukluğumdan kalma bir tad. Maraş'a anneannemi ziyarete gittiğimizde biz gelmeden önce yapılan hazırlıklar içinde bu pilav da tüm lezzeti ve güzelliği ile sergilenirdi.
Bu hafta sonu anneme hadi havuçlu pilav yapalım dedim ve yanında da yine havuçla yapılan bir salata. Havucun iki ayrı tadı da nefis. Her ikisini de kesinlikle denemenizi tavsiye ederim. Benim bundan sonra sık sık yapacağım muhakkak.
Malzemeler:
  • 3 büyük soğan
  • 4-5 tane havuç
  • 2 su bardağı pirinç
  • Yarım kilo kuşbaşı kuzu eti
Yapımı:
  • Eti haşlayın.
  • Havuçları kibrit çöpü şeklinde minik minik doğrayıp, tuzla ovup, yıkayın.
  • Soğanları da doğrayıp, yağ ile kavurun.
  • Soğanlar diriliğini tam olarak kaybetmeden havuçları ekleyin ve birlikte kavurun.
  • Tuz ilave edin. Haşladığımız etleri de ekleyip kavurmaya devam edin.
  • Sıcak suda bekletip, iyice yıkadığınız pirinci ve et suyunu koyduktan sonra, yeteri kadar tereyağ ilave edip, kısık ateşte pişmeye bırakın. Benim pilav ölçüm; 1 su bardağı pirince 1.5 su bardağı su. Tüm karışım bu şekilde olacak.
Havuç Salatası ise içerisindeki ekşi ve mayhoş tad ile çok istah açıcı. Pilavların yanına çok yakışıyor. Yine Maraşlılara ait bir lezzet. Annemin Maraşlı olması benim için kesinlikle büyük bir avantaj.

Malzemeler:

  • 1 büyük siyah havuç
  • 2-3 tane bildiğimiz havuç :)
  • Sarımsak
  • yeteri kadar tuz, limon tuzu, nane, kırmızı biber ve su

Havuçlar rendelenir ve tuzla ovularak yıkanır. Sarımsak ezilir, tuz, limontuzu, çok az kırmızı biber eklenir ve rendelediğimiz havuçlar ile karıştırılır. Hatta elinizle ovabilirsiniz. Yeteri kadar da su ilave edip, üzerine nane ekeleyerek servis edilir.

Siyah havuç bulamam derseniz, aynı malzemelere biraz salça ilave edip renk verebilirsiniz. Tad olarak değil de renk vermesi için kullanılıyor siyah havuç.

Bol bol havuç ile yaptıklarım bunlar. Sizin de havuç yemeyen bir çocuğunuz varsa bu şekilde yedirebilirsiniz.
Güzel günler diliyorum. Sevgilerimle.

Pazartesi, Ocak 21, 2008

Aşure


Bereket tatlısı aşureyi Muharrem ayı ile birlikte bol bol yemeye başladık. Her komşumdan ayrı güzellikte aşureler geliyor. Bu hafta sonu da benim aşurem arz-ı endam etti binada. Geçtiğimiz yıl dağıttığım aşure komşular tarafından çok beğenilmişti. Bu yıl da tad olarak pek farklı olmadı sanırım .
Aşure nasıl yapılır anlatmaya gerek yok gibi fakat bilmeyenleri ve tarif arayanları düşünerek yazmak istedim.
Malzemeler(yaklaşık)
  • 2 su bardağı aşurelik buğday (dövme)
  • 1 su bardağı kuru fasülye
  • 1/2 su bardağı kuru börülce (lolaz)
  • 1/2 su bardağı kuru bakla
  • 1/2 çay bardağı pekmez
  • Nohut
  • Şeker
  • Kuru kayısı, kuru incir, kuru üzüm, portakal kabuğu, elma, badem
  • Üzerine; nar, fıstık, ceviz fındık vs.
Yapımı:
  • Nohut, kuru fasülye, börülce ve bakla geceden suya ıslanır. Aşurelik buğdayı da ıslayanlar oluyor, fakat Maraş buğdayı çok kolay piştiğinden gerek kalmıyor.
  • Kuru fasülye, börülce ve baklayı kaynatalım. Bir çok kişi baklanın kabuklarını soymuyor, fakat içerisinde kurtcuklar olabiliyor. Tek tek kabuklarını soyup inceledim. Bakla koymayabilirsiniz aslında ama Antepliler genellikle baklayı da ekler. Ben de eksik kalmayayım dedim. :)
  • Buğdayı ve nohutu ayrıca haşlayalım. Ben haşlama işlerinde genellikle düdüklü tenceremi kullanıyorum. Tavsiye ederim kesinlikle.
  • Buğday ve nohudu haşlandıktan sonra; haşladığımız diğer kuru malzemeleri(börülce, kuru fasülye ve bakla) ekleyelim. Pekmez ve şekeri ilave edip kısık ateşte tencerenin ağzı açık vaziyette pişirelim. Bu sırada elimizin altında sürekli sıcak su bulunduralım ki katılaştıkça kaynamış su ilave edelim.
  • Hemen ardından minik minik doğradığımız kuru kayısı, incir, elma ve portakal kabuğunu(portakalın kendisini de doğrayabilirsiniz) ilave edip karıştıralım. Çok çabuk dibine sarabilir, bu nedenle tahta kaşıkla sık sık karıştıralım.
  • Şekeri bir defada eklemeyebilirsiniz. Tadına bakarak ihtiyacı olduğu kadar ilave edebilirsiniz.
  • Kuru meyveler de pişince ocağı kapatabilirsiniz.
  • İçine kabuklarını sıcak suda bekleterek soyduğunuz bademleri ilave edebilirsiniz.
  • Bol fındık, fıstık, ceviz ile de süsleyip afiyetle yiyip, dağıtabilirsiniz.

Bereketli bir hafta geçirmeniz dileği ile. Sevgiler.

Salı, Ocak 15, 2008

Kıymalı Pide

Koşturmaca dolu günler nihayet bitti. Güya sırada bir sürü tarif var diyordum ama insan yeni bir şeyler yazma gücünü bulamıyorsa tarifin olması çok da önemli değilmiş. Bu koşturmacaların dışında yeni bir ilgi edindim. Bilmiyorum uzun sürecek mi, fakat uzun sürerse eminim farkedeceksiniz. Çizim programları Adobe Photoshop, Illustrator, Corel Draw gibi programların içinde boğuluyorum. İşimin gerektirdiği programlar değil sadece merak. Sayfamın her tarafını çizimlerle doldurunca, Rabia ne yapmış böyle diye düşünürseniz durum bu arkadaşlar. Hoş, henüz çok acemiyim. Daha zaman var yani. :)

Pidemize gelince; hem lezzeti, hem de pratikliği nedeni ile bu hamurdan vazgeçemiyorum. Pideden çok poğaça aslında ama görüntüsünden dolayı pide olarak anılmayı hak ediyor sanki.
Hamuru için;
  • 1 su bardağı yağ
  • 1 su bardağı ılık su
  • 1 pk kuru maya
  • 1 tatlı kaşığı şeker
  • 1.5-2 tatlı kaşığı tuz
  • Aldığı kadar un

Ilık suyun içine; tuz, şeker, mayayı ekleyerek karıştıralım. Yağı ve unu da ekleyerek, yumuşak bir hamur yoğurup mayalanmaya bırakalım.

  • İçine ise; kıymayı kavuralım, arkasından ince kıydığımız iki tane soğanı, bir iki diş sarımsak ve 1 tane kırmızı biberi ilave edelim. Tuz, karabiber gibi baharatları da ilave ettikten sonra iç harcımız hazır.
  • Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alıp, merdane ile üzerinden geçerek inceltelim. Harcımızdan koyarak kenarlarını içeri katlayalım.
  • Yağlanmış tepsiye hepsini yerleştirelim. Üzerine yumurta sarısını da sürdükten sonra 160 C de pişirelim.

İyi haftalar diliyorum. Sevgilerimle.

Pazartesi, Ocak 07, 2008

Meyveli Crumble

Hafta sonu mutfaktan neredeyse çıkmadım. Yaptıklarımı gün ışığında resimleme, en olmadık yerde makinenin pilinin bitmesi, Utku'nun yaptıklarıma saldırması hatta resim çekmeme engel olması verdiğim mücadeleler arasındaydı. Sonuç olarak size yazacak bir sürü tarifim oldu. Ne kadar rahatlatıcı bilemezsiniz.
Uzun zamandır dondurucudaki meyveleri değerlendirmek adına meyveli bir tatlı yapma niyetindeydim. Elma, frambuaz ve karadut üçlüsü ile yaptığım bu tatlı biraz ekşi geldi bana. İki ekşi meyve kullanmanızı tavsiye etmiyorum bu sebeple.
Dolgusu için:
  • 2 adet orta boy elma
  • 1 avuç kadar Frambuaz-Karadut(İki ekşi meyve kullanmanızı tavsiye etmiyorum. Armut ya da şeftali olabilir)
  • 2 yemek kaşığı şeker
  • 1/2 yemek kaşığı mısır unu

Fırın kablarını yağlayıp kaldırın. Elmalar küp küp dilimlenir ve tüm malzemeler karıştırılır. Bu malzemeler iki(2) adet sufle kabını doldurdu.

Üst Malzemesi (Crubmle) için:
  • 2 yemek kaşığı un
  • 2 yemek kaşığı şeker
  • 1 tatlı kaşığı tarçın
  • 2 yemek kaşığı yulaf
  • 2 yemek kaşığı tereyağ (soğuk)
  • 1 avuç ceviz
  • bir tutam tuz

Tereyağ hariç tüm malzemeler robotta çekilir. Arkasından soğuk tereyağ da eklenir ve biraz daha çekilir. Bulgur tanesi gibi olacak. Bu karışım meyvelerin üzerine paylaştırılır ve 180 derecede 40 dakika kadar pişirilir. Ilıdığında afiyetle tüketilir.

Not: Ölçüleri gram ile vermeyi daha çok seviyorum aslında. Gram ile verdiğim ölçülerin kaç bardağa denk geldiği sürekli sorulduğundan bu defa ölçüyü kaşık ile verdim. Fakat kaşık ölçüsü ile yanılma payı daha yüksek. Benim verdiğim kaşık ölçüleri ise tepeleme değil. Silme denecek kadar da az değil.

Güzel bir hafta geçirmeniz dileği ile. Sevgilerimle.

Cuma, Ocak 04, 2008

Blogun Hayatımızdaki Yeri

Sevgili Nilay ve Tuba "Blogun Hayatımızdaki Yeri"oyuna davet etmişler beni. Ben de memnuniyetle kabul ettim. Beni kim sobeleyecek diye bekliyordum. :)

1.Blog yazmaya ilk defa ne zaman başladım?
Bir tatlı tarifi ararken karşıma çıktı blogger. O zamanlar yemek blogu açmak yoktu aklımda. Bebeğim vardı ve ona dair bir blog açtım. Halen yazmaktayım Utku'nun sitesini. O zamanlar Utku'nun sitesinde linklerim yemek bloglarından oluşuyordu. Hergün ilk işim yemek bloglarını gezmek olurdu. Bir gün cesaret ettim bir yemek blogu oluşturdum ve tarifimi yayımladım. İlk tarifimden sonra uzun süre uğramadım siteye. Yemek tarifi vermek çok zor geldi bana. Arkadaşım Hilal'in ısrarı üzerine biraz daha gayret edeyim dedim. Sonra Münevver ablacığımın yorumu ile birilerinin beni gördüğünü farkettim. Daha bir önemsedim sanki. Böyle başladı serüvenimiz.
2.Blog yazılarımın konusu belli bir çizgide olması için çaba gösteriyor muyum? Yoksa içimden geldiği gibi mi yazıyorum?
Evet belli bir çizgide olmasına özen gösteriyorum. Çok resmi olmayı sevmiyorum ki zaten yapım böyle değil. Çok gereksiz konulara da girip baş ağrıtmak, göz yormak da istemiyorum, sonuçta yemek tariflerinin olduğu bir günlük. Yazmak canım isterse ayrıca bir günlüğüm daha var oraya yazıyorum.
3. Blog yazmak için gün içinde bazı şeylerden feragat ediyor muyum?
Bazen iki arada bir derede sayfayı güncellediğim oluyor. Ya da gün ışığında resim çekmek için bir çok zorluğa katlanabiliyorum. Hafta içi çalıştığımdan tariflerimi hafta sonları yapıp resimliyorum. Geceden yaptığım tarifleri ise erken uyanıp işe gitmeden fotoğraflıyorum. Sadece sayfaya yeni bir şeyler eklemek adına tarif denediğim oluyor. İlk zamanlar belki acemilik vardı üzerimde ama artık çok daha kolay oluyor.
4. Blog yazmak benim için eğlenceli bir uğraşken şimdi artan bekleyiş yüzünden zorunlu bir hal almaya başladı mı?
Kesinlikle hayır. Zorunluluk hissetmiyorum. Hatta güncellemeyi geciktirdiğim zaman sorulmayı, merak edilmeyi çok seviyorum.
5. Blog yazmayı daha ne kadar sürdüreceğim?
Sıkı dostluklarım oldu blog sayesinde.Burada olmak beni mutlu ediyor. Her yorumu büyük bir keyif ile okuyorum. Bazen bitse mi artık diye düşünmüyor değilim. Fakat blogum beni mutfağa da bağlıyor. Blog biterse mutfak serüvenimin de biteceğini biliyorum. Hem yeni ve farklı bir şey yapıp da sizlerle paylaşamama fikri daha zor geliyor. Bu nedenle yola devam arkadaşlar. Hem daha hayallerimiz var bizim. Sanaldan gerçeğe yol alma istemi bir bakıma.

Kabul ederse Yeşil Kivi Seçil o güzel tariflerine ara verip bize bu soruları cevaplar mı ki?

Not: Sitemin arayüzünden çok sıkıldım ben. Ama istiyorum ki güzel bir çalışma olsun. Bildiğimiz şablonlardan olmasın ama ne yapacağımı da bilmiyorum. Bu konuda yardım edebilecek biri var mı?

Çarşamba, Ocak 02, 2008

Ceypilgiş



Nasıl yapıldığına gelince;
  • Un, tuz, su ve çok az maya ile yumuşak bir hamur yoğrulur. Mayalanmaya bırakılır.
  • İçine ise peynirli ya da patetesli bir harç yapılır. Ben soğan, haşlanmış patetes, biraz kaşar peyniri rendesi ve kırmızı biber-tuz ile bir harç yaptım. Bundan sonrakinde soğanı kavurarak koymayı deneyeceğim.
  • Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparılır.
  • Unlu bir zeminde hamur açılır (yaklaşık 15 cm gibi)ve ortasına harçtan konularak hamur kenarlarından toplayarak kapatılır.
  • Merdane ile tekrar üzerinden geçilerek inceltilir.
  • Yağsız teflon tavada pişirilir.
  • Pişen böreklerimizi tabağa alıyoruz ve çatalın ucuna margarin ya da tereyağ koyarak iki tarafını da yağlıyoruz. Yağ konusunda cömert olmanız gerekiyor bu börekler için.

Yeni yılın ilk haftasını güzellikle dolu geçirmeniz dileği ile. Sevgiler.