Çarşamba, Şubat 07, 2007

Sünger Bob

Erenin doğumgününe giderken makineyi yanıma almadığımı yolda farkettim. Yetişme sorunumuz olmasa dönüp alacaktım ama bizi bekliyorlardı. Hem arabanın arkasındaki pastadan dolayı çok yavaş gittik. Neyseki mesafe uzun değildi ama bir de hediye için Toysarus a gitmek baya bir vaktimizi aldı.
Erenin babası resimleri çekti, ondan da henüz isteyemedim. Resimleri almayı bekliyordum aslında Naile isteyince hemen anlatayım dedim.

Önceki postta kısaca anlatmaya çalıştım. Biraz detaylandırayım şimdi;
Öncelikle süslemenin ne kadar amatörce olduğu anlaşılıyordur.
Sebebine gelince, dış kremasını fazla sürmem ve şeker hamurunu çok ince açmam. Bob'um erimeye başladı.
Şato Pastada da çok ince açmıştım, içinin resmine bakarsanız görürsünüz. Fakat onda dış kaplama yapmamıştım, bunda biraz kremam artınca yapayım dedim. Yaptım ve sonuç berbat oldu.
Tabi ilk defa görenler hayranlık baktı, kusurlarını görmedi ama ben bir şey başarmış gibi mutlu olamadım.
Sevindirici olan kekinin çok beğenilmesiydi. Bu durumu süslemenin iyi, içinin kötü olmasına tercih ederim doğrusu.
Tarifini Pastacı Burcu hanımın Tren pastasında kullandığı kekten ve şeker hamurundan aldım. Lakin değişiklik yapmadan duramadım.

Kek malzemeleri;

  • 7 yumurta
  • 1.5 su bardağı pudra şekeri
  • 1,5 su bardağı un
  • 1/2 su bardağı nişasta
  • 5 kaşık yoğurt
  • 2 pk kabartma tozu
  • 2 pk vanilya
  • 1 su bardağı yağ
  • 5 kaşık kakao
  • 200 gr~ erimiş çikolata

Hazırlanması:

  • Kalıbım büyük olduğundan (dikdörtgen borcam) kekin kabarmaması korkum vardı. Ben de yumurtanın beyazlarını ve sarılarını ayrı ayrı çırptım.
  • Önce beyazlarını çırparak bir tarafa kaldırdım.
  • Sarılarını, pudra şekeri ve vanilya ile iyice çırptıktan sonra, diğer tarafta benmaride erittiğim çikolatalarımı, yağı, yoğurdu ilave ederek iyice çırptım.
  • Kuru olan malzemeleri yani un, kakao, kabartma tozu ve nişastayı eleyerek yumurta sarılarının olduğu karışıma ilave ettim ve plastik spatula ile, aşağıdan yukarıya doğru yavaş yavaş karıştırdım.
  • Bu karışım homojenize olduktan sonra beyazlarını da ekleyerek yine aynı şekilde karıştırdım.
  • İşe başlamadan önce margarin ile yağlayıp dolaba kaldırdığım borcama aktardım. Yağlı kağıt kullanmıyorum, çünkü daha önce denemelerimde yapışmıştı. Markasından mı kaynaklanıyor bilmiyorum. Fikriniz varsa paylaşırsanız sevinirim.Piknik marka yağlı kağıt kullanıyorum. Başka marka da bulamadım zaten.
  • Önceden ısıttığım fırında 180C de pişirdim. Ve neredeyse kalıptan taşacaktı kekim. Gerçekten başarılı bir kek oldu.
  • Piştiğini anlayınca, çıkardım ve tel üzerine ters çevirerek soğumasını bekledim. soğuduktan sonra büyük bir tepsiye aldım ve streçleyerek kaldırdım.

Şeker hamurunun da önceden hazırlanması tavsiye edildiğinden hemen arkasından onu hazırladım. Tarif yine aynı yerden.
Malzemeler:

  • 5 çay kaşığı jelatin(jelatin ile ilgili öğrendiğim yeni şeylerden dolayı bitkisel mi değil mi araştırma yapmam lazım)
  • 125 ml glikoz
  • 1 çorba kaşığı gliserin
  • 1 kğ yakın pudra şekeri(Cemal beyden sipariş etmiştim)

Yapılışı:

  • Jelatini 3 çorba kaşığı su ile büyük bir cezvede sürekli karıştırarak eritelim ve arkasından gliserin, ve glikozu ilave edelim. Tylose C ya da kitre ilavesi de burada yapılıyor fakat ben koymamıştım modelleme yapmıyorum diye. Bir dahaki sefere eklemeyi düşünüyorum. Detaylı bilgi yine Pastacıda vardır.
  • Kaynama noktasına yaklaşmasını bekleyerek iyice eritelim. Pudra şekerinin yarısının üzerine dökelim ve tahta bir kaşıkla hızlı hızlı karıştıralım. Sonra bir miktar daha şeker ekleyip elimizle yoğuralım. Gerektiği kadar şeker ilavesi yaparak hamurumuzu hazırlayalım. Şeker miktarı oda ısısına ya da elinizin ısısına göre değişiklik gösterebiliyor.
  • Bu hamurda ne yaptım da bu kadar kolay yoğurdum diye düşündüm. Malzemelerin kaynama noktasına gelinceye kadar erimesini beklemem ve soğumasına izin vermeden yoğurmamdı galiba. Sıcakken hamur çabuk toparlandı. 15 dk. bile sürmedi. Şato pastadaki hamuru 1 saat kadar yoğurdum. Bir daha kalkışmam diye düşünürken daha önce Erene söz verdiğimden tekrar işe koyuldum. Neyseki gözümde büyüttüğüm kadar yokmuş.

Ertesi gün de kekimi ortadan ikiye kestim ve iki ayrı kek elde ettim. Bunları üst üste koyarak kekimi yükseltecektim. Sonra her birini krema katı için ortadan kestim. Kekim dört katlı olacaktı yalnız üç kat yetti. 4. parçayı kaldırdım. Kekin yapısı ıslak olduğundan ıslatmaya gerek kalmıyor. Cream Ole bir katıda, bir katına da şanti sürerek kaldımdım. Üzerini de Cream Ole ile kapladım. Galiba biraz abartmışım.

Arkasından şeker hamurumu gıda boyaları ile renklendirdim. Sonra tezgahımı iyice temizledikten sonra(ben burayı biraz abartıyorum) ister margarin ile ister çok az pudra şekeri ile unlayarak hamurumuzu açıyoruz. Ben genelde margarin ile yağlıyorum. Yetmicek korkusu ile çok ince açmışım. Yarısı kaldı hamurum. İşte tecrübesizlik arkadaşlar. Yavaş yavaş öğreniyoruz. Kaplama da çikolatalı olduğundan tekrar hamuru kaldıramadım. Mecburen bırakmak zorunda kaldım.

Tamamı şeker hamurunun reklendirilmesinden oluşmuştur. Önce sarı kaplamayı, sonra beyaz kaplamayı en son da kahve kaplamayı açarak yerleştirdim. Pantolonun kemeri için siyah boya kullanılması gerekti. Siyah gıda boyam var zannediyordum, meger bana siyah yerine kahverengi vermişler. Ben de pastolondan kalan kahverengiyi biraz kırmızı ile koyulaştırdım. Malesef burada jel olarak bulamamıştım, toz kullanıyorum. Jel daha iyi sonuç veriyormuş duyduğuma göre. Geri kalanları ise elimle, bazırlarını bıçak yardımı ile şekillendirerek yaptım.

Pastanın tabanı ise iş yerinde sordum malzeme var mı diye. Çok dediler. Bir dikdörtgen bir kare sunta kestirdim. Hatta kaldırmak kolay olsun diye kulp dahi takmışlar ama ben çıkardım. Görüntüyü bozmasın istedim. Pastaları ortadan kesmek için levye var. Pastacıda görmüştüm, burada bulamayınca onu bile yaptırdım. Ah pek maharetlidir buradakiler.


Kalan keki Cream Ole ile karıştırmıştım. Utku "çiko"nun tadını pek bilmez. Bu zamana kadar vermedim denilebilir. Beni hazırlarken gördü ve ısrarla istedi. Ben de bir kaşık vereyim diye uzattığımda herşeyi elimden çekiverdi. Elinden alamayınce kendini bu hale soktu. Biz de kahkaha ile izledik onu. Sonrasında da uzun uzun banyoda kaldı. Keşke herşeye bu kadar iştahlı olsan Utkum. Sebze,et, tavuk ve balığı çok zor yediriyoruz.

Aklınıza takılan bir şey olursa sorun lütfen. Atladıklarım olabilir.

Sevgilerimle...

12 yorum:

Naile dedi ki...

Benim aklıma tkaılan sorular şunlar:

1. dikdörtgen kekimi ortadan ikiye kestim demişsin sonra onu da ortadan ikiye bölmüşsün yani toplam 4 katlı pastan mı oldu? Ben bu kısmı anlamadım

2. bob'un pantolon kısmı cream ole mi yoksa o kısımda da kahverengi hamur mu yapıştırdın?

Bir de ben ilk defa dün yağlı kağıt kullandım. Yağlı kağıdımı şu çarşının içinde pasta malzemeleri satan yerden aldım. Markasını bilmiyorum istediğim adette çıkarıp verdiler(tanesi 50 ykr. idi sanırım). Kelepçeli kalıbımın tabanına açtım. Kelepçeli kalıbımdan kek zor çıkmıyor ama bulaşık olmaması açısından çok hoşuma gitti. Piştikten sonra kalıbın kelepçesini açıp kağıtla birlikte keki telin üzerine aldım. Biraz bekledikten sonra yağlı kağıdını çıkardım ve çok kolay oldu.

*Ra dedi ki...

Gerekli açıklamayı yazıma ekledim canım ama yine yazayım,
1-kek fazla kabardığından 4. katını koymadım. Çok yüksek olacaktı sonra. Niyetim hepsini kullanmaktı.
2-Pantolon kısmı kahverengi hamurdan yapıldı.
Orada yağlı kayıt satıldığını bilmiyordum. İyi oldu canım. Ben genelde böreklerde kullanıyorum bu defa altı pişmiyor ama bulaşığı olmadığı için de güzel oluyor.
Sevgilerimle. Umarım açıklayabilmişimdir.

munevver dedi ki...

Rabiacığım,neler neler yapmışsın.Ellerine sağlık.Erenin doğum günü kutlu olsun...Ama aklım alttaki kuru dolmalarda kaldı.Ne kadar nefis duruyor...Utkuya bayıldım.Ne şeker şey öyle...Bizim Efe de öyle kahve fincanıma dalmıştı.Ben de o resmi koydum..
Marifetli kardeşim her şey çok güzel...Öpüyorum...
Nanelimon.

Unknown dedi ki...

Rabia'cim ay ne guzel olmus bu boyle.Hicde amtor deme bence haksizlik edersin kendine.BEn bu islerden hic anlamayan biri olarak tek kelime ile bayildim:)Eren pasa cok sansliymis zira:)Rabbim saglikli hayurli yaslar versin canim.

Sevgiler

umran dedi ki...

utku cok sirin olmus boyle.sponge bob da cok guzel olmus ellerine saglik.

LaMa dedi ki...

Rabia,
Naile bu pastayi cok begenmis ,kesin yakinda bir kutlama icin hazirlar birilerine:)
Naile'cigim
Eger acelen yoksa benim dogum gunumu bekleyebilirsiniz Agustos ayini :D
Ikinize de sevgiler cok cok

Naile dedi ki...

lamacım beğendim tabi beğenmem mi? Ne güzel yapmış Rabia. Bu tür şeyler denemeyi çok istiyordum, dum diyorum çünkü dün kötü bir pasta macerası yaşadım. Sanırım bir süre pasta yapamam. Ama ağustosa kadar geçer sanırım ;)

Pratik Anne dedi ki...

Rabia,
Ellerine saglik. Cok cok guzel olmus. Sen kendine cok haksizlik ediyorsun. Hem Spongebob zaten sungerimsi oldugu icin eminim "daha gercekci" gozukmustur. Bizim Kipircan'da Spongebob hastasi. Utku'da cok tatli cikmis. Zaten seker gibi, cukulata soslu iyice tatli olmustur. Sanki biliyorlar muzur ne var yiyecek, gorur gormez atlayiveriyorlar, agiz kus gibi acik. :)

*Ra dedi ki...

Öncelikle yorumlara geç cevap verdiğim için özür diliyorum.

Münevver ablacığım, Erenin resmi elime geçer geçmez yayımlamayı düşünüyorum. Benim idolumdur de kendileri. Ben de sizin minik(!)lere bayılmıştım :)) biz de sizleri öpüyoruz.

Gülenay hanımcığım yakından görseydiniz beni anlarsınız. Herkes o kadar güzel şeyler yaparken ben yapamadım diye çok üzüldüm. Dış etkenlerin yüzünden oldu ama. Bir dahakine inşallah.

Umran hanımcığım beğenmene çok sevindim. Utkuyu bir pasta niyetine yiyecektik neredeyse. :))

Lamacğım Naile cevap yazmış sana. Ben çekileyim aranızdan. :D

Pratik anne ismini çok seviyorum. Ağız böyle zararlı şeylere açık olmasa keşke. Ama nedense zararlı olan hep en tatlı olan.

Sevgilerimle...

Adsız dedi ki...

görünüş çok güzel olmuş,biz kusurlarını görmedik canım :) ellerine sağlık...

Selam ve sevgilerimle

Hanife dedi ki...

O cikolataya bulanmis yuzu yerim ben:)
Ne tatli sey bu boyle annesi:) Ben gelince yerim artik, isirirsam aglar mi??
Pasta konusunda cok iyi gidiyorsun Rabia. Takdir ediyorum seni, ben hala pastacilik hayallerimi bekletmekteyim, bir cesaret gisiremedim, tabii zamansizlik biraz da. Seni bu yuzden taktir ediyorum ya zaten:) Utku beye ragmen harikalar yaratiyorsun:)

*Ra dedi ki...

Serinmaviciğim çok özür diliyorum. cevap vermekte gecikmişim. Çok teşekkür ederim güzel yorumun için.

Hanifeciğim, Hanifeciğim beni nasıl yüreklendirdin anlatamam. Bu beceriksiz halime rağmen hem de. Zamansızlık hepimizin sorunu. Yemek sitesi açarken Utkunu sitesi varken, seni düşünerek açmıştım. Hanife nasıl yetişiyorsa ben de o şekilde yetişirim demiştim. Çok teşekkür ediyorum güzel yorumun için canım.
Sevgilerimle...