Cuma, Mart 16, 2007

Aldım-Kullandım-Memnunum :))

Yeni bir oyun başlamış yine. Beni oyuna Münevver ablacığım davet etti. Ben de iştirak edeyim dedim. Oyunun konusu severek kullandığımız eşyalarımız.
Sabahleyin Utku'nun iğnesini yaptırıp geldikten sonra, kahvaltı hazırlıyorum, işe gitmek için hazırlanıyorum, Nur ablaya bırakmak için Utkuyu hazırlıyorum, biraz ortalık toparlıyorum, diğer yandan da resimleri çekip yayımlayayım diye uğraş veriyordum. Benim koşuşturmalarım rutinim oldu.


Eve gider gitmez ilk işim su ısıtıcısına su koyup kaynatmakdır. En çok kullandığım eşyamdır kendileri.
Benim de mikserim Münevver ablanınkine benziyor. Kitchenaid alma gereksinimim yok. Daha profosyonel bir makinem olmasını isterdim ama aradaki fiyat farkı uçurum. Bununla yumurtalarımı çırparken diğer malzemeleri mikseri bırakmaya gerek kalmadan alıp ilave ediyorum. Bazen Utku ile seyrediyoruz nasıl çırptığını. Utkuya ilginç geliyor şimdilik :))
Bu benim çok sevdiğim çaydanlığım. Geçenlerde ucunu kırdım. Normalde kırılan bir şeye üzülmem ama bunun için gerçekten çok üzüldüm. Hatta gözümden iki damla yaş geldi.Herşeye ağlayan biri değilimdir ama demek ki arasıra bende de olabiliyormuş.

Bunlar sabahleyin o telaş içinde gözüme çarpanlardı. Daha detaylı bakamadım. Sevdiğim bardaklarım, fincanlarım da vardı aslında.
Bundan sonrakiler de Utkunun. Utkunun ayakkabılarının deri ve ortopedik olmasına dikkat ediyorum. Bu en sevdiğim ayakkabısı. Ama artık giyemiyor tabi. Saklıyorum ben de. Bizim beyin ayak numarası 24 oldu. Bu ayakkabı 21 numara. Arasıra babasının 45 numara terliklerini giyip geziyor. Babasının yolunda ilerliyor o da.
Utku dört aylıkken işime dönüş yaptım. Anne sütüne devam etmesi için uzunca bir araştırmadan sonra bu pompaya karar verdim. Pompa, biberon, saklama kapları ile birlikte. Yavrucuğum bu sayede ilk 6 ayını su dahi almadan sadece anne sütü alarak geçirdi. Biberon emziğinin, anne sütü çıkışlı olması sayesinde hem biberondan hem de benden beslendi. Bazı çocuklar biberondan sonra annesini bırakabiliyor. Saklama kablarını halen kullanıyoruz. Çalışan annelere göre tam. Kesinlikle tavsiye ederim.
Bu da Utkunun en sevdiği bultak arabası. Utkunun doğumgününden bu yana yani 23 Ağustostan itibaren pilini hiç değiştirmedik. Hergün oynamasına rağmen çok iyi çalışır durumda. Bir gün içindeki pilin ne olduğuna bakacağım. Arabanın heryeri de ötüyor oysa. Aynı zamanda her bir parçası da figür oluyor. Şöförü de vardı ama bulamadım. Nerelere attı kim bilir.

Oyunu devam ettirmesi için topu Tubacığıma, Nükhetciğime, Nilaya, Naileye ve bugün ilk defa gtalk da görüştüğümüz Süheylaya atıyorum. Hadi hanımlar bakının evinize. Ne çıkacak görelim biz de.
Sevgilerimle...

Not: Ot etkinliği için çalışmalarım hızla devam etmekte. Yetiştirebilirim umarım.

10 yorum:

Betül dedi ki...

Rabia cım mikserine ve renkli çaydanlığına bayıldım.Bende buna benzer bir çaydanlık arkadaşıma hediye almıştım o da çok sevmişti.ama hala kendime alamadım:)

munevver dedi ki...

Rabiacığım,ben de sabah sabah aklıma gelenleri çekmiştim.Düşününce ne ilginç şeyler çıkıyor halbuki.
Waffle makinasını anlatmak için öne almıştım bu oyunu.Diğer konuda sana bir mail göndereceğim.Rabiacığım benim mixerım kitchenaidin plastık haznelisi.Hacmi 8-10 yumurtalık ve yuvarlak tek çırpıcısı var.Böylelikle o,çırparken başka şeyler yapabiliyoruz.ne kolaylık değil mi?Utkunun ilk patiklerini de saklıyorsundur.Uğur getirdiğine inanılıyor.Ben rahmetli Umut'un ilk patiğini Can ve Efe'ye de giydirip saklıyorum.Çaydanlığını da çok sevdim.Güle güle kullan.
Sevgiyle seni ve Utku!yu öpüyorum.

*Ra dedi ki...

Betülcüğüm, ben bu çaydanlıkları çok seviyorum ama en çok kendiminkini. Güllü şeylerden çok hoşlanmam. Arabesk havası oluyor. Daha çok geometrik şekilleri severim.

Münevver ablacığım, aklıma buradayken yeni yeni şeyler geliyor ama çok şey eklemiş olurdum o zaman. Aceleye gelmiş olması iyi oldu bir bakıma. Mailinizi bekliyorum. Gözüm msn deki uyarı mesajında. Maillerim gelince msn de uyarı çıkıyor. ben mikserimin haznesi dönüyor, sizinki daha kullanışlıdır. Yine de işimi görüyor.
Utkunun herşeyini saklıyorum. Patiklerini saklamaz mıyım ablacığım. Utku ve annesi de sizi öper.

Sevgilerimle...

ev perisi;) dedi ki...

Sofranızdan bereket, gönlünüzden muhabbet, evinizden huzur eksik olmasın...
Muhabbetle...

yemek dedi ki...

Çaydanlığın çok güzel, uzun zamandır bende edinmek istiyorum. Ama eski çaydanlığımı hala eskitemediğim ve bizde çay pek içilmediği için, ha birde Almanya'da henüz raslamadığım için alamadım.

Tuba dedi ki...

Rabia'cigim, cok iyi pas verdin, topu aldim, ilerledim ve diger arkadaslara attim:))
Bu arada Utku'nun ayakkabilarina bayildim. Az daha ben de yeni cok severek aldigim ayakkabilarimi bloguma koyacaktim ama son dakika da vazgectim:)). Tabii Utku'nunkinin yaninda cok sonuk kalirlardi.
Ben de iki kizimin ilk adim ayakkabilarini sakliyorum, ikisini de cok onemli sanat eserleri gibi evin duvarina civiledim. Resimleri baska bir bahara artik, sevgilerle, iyi hafta sonlari diliyorum canim.

yemek dedi ki...

Rabia, bu ayki etkinlik için ıspanak kullanabilirmiyim sence? Ev sahibesinden henüz cevap alamadım. Yoksa ben nereden bulurum otu.

Adsız dedi ki...

Merhaba Rabia,
Çaydanlığını daha önce görseydim, kesin gözüm kaldı ondan ucu kırılmıştır diyecektim ama benim suçum yok! Umarım bundan sonra başına daha büyük birşey gelmez. :))
Sevgilerle

Adsız dedi ki...

Ben yorum yazıyorum anlayamadım bir sorunmu var sürekli yok oluyor ... :((

Neyse Upuzun yazmıştım az önce ... :(((

Kısaca Utkucuğun pabuçları pek güzel .. :)miniciik

*Ra dedi ki...

Şükran hanım ne güzel bir yorum bu. Bil mukabil diyorum.

Lavantinciğim, sen halletmişsin bile.

Tubacığım, gördüm çok hoş olmuş.

Ayşeciğim, umarım bir şey olmaz. Üzüldüm baya. :)) Daha güzeli senin olur umarım.

Zerrinciğim, o pabuçlar başıucumda uyumuştum ben. Utkum büyür de bunu giyer mi diye. Şimdi parmakları girmiyor. :))

SEvgilerimle...